Şöför mahalline alalım.

25 Eylül 2009 Cuma

don't throw the baby out with the bath water

İngilizce bilenler bilir, britiş insanlarının pek bir sevdiği, pek bir kullandığı atasözüdür bu. "Bebeği banyo suyuyla birlikte dökmeyin". eskiden çok eskiden yöre insanları senede bir kaç kez banyo yapabilirken, içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıya önce imtiyaz sahibi erkekler girer ve yıkanırlarmış. sonra oğullar sonra kadınlar en sonda yeni doğmuş bebekler aynı suyla yıkanırlarmış. su öyle kirlenirmiş ki zaman zaman bebeleri içinde unutup döküverirlermiş. Neyse efenim nerden geldi mashinmyhead'in aklına böle bir şey diye sorarsanız, gözüm hemen yanı başımdaki ankete takılıverdi de o yüzden. oy verirken dikkatli olmalı insan. dikkat etmeli suları dökenken, bir bakmalı en azından varmı bir şey o sıcak suyun içinde diye. mazallah su sıcak hemde kirli... sıçramasın üstünüze. en asil duygularımla...
mashinmyhead...

11 Eylül 2009 Cuma

Benim Sinemalarım 1- Üniversiteli Kızlar


Bira ve sigara eşliğinde yok playstation yok Kadıkoy'ün ne idüğü belirsiz meyhanelerinde alkol seanslarıyla körelttiğiniz dimağlarınıza entellektüel katkılar sunmaya devam ediyor şu Kaptan kardeşiniz. Bu kez başka bir entellektüel alan sinema ve onun bu topraklarda yetişmiş en müstesna isimlerinden biri olan Şahin K'dan muhteşem bir başyapıt: Üniversiteli Kızlar.

10 Eylül 2009 Perşembe

Baş döndüren reklamlar

2003 yılında bıyıklı bir erkeğin de ( Tom Seleck'ten falan bahsetmiyoruz tabi ki) aslında türk olması kuvetle muhtemelen bir bıyıklı kardeşimizin de son derece dekoratif bir yatak odasında ve iç geçirtecek kıvamda bir ablayla beraber görülebileceğini anlatan bir reklam yayınlandı. Bugüne kadar Axe reklamlarının yayın saatlerini kaçırmayan bizler birden Jagler reklamını konuşmaya başladık. RTÜÜĞĞ'e yapılan 2202 şikayetle "ayıp ettiğimiz reklamlar"dan biri olarak tarihe not ettiğimiz bu reklamı, bıyıklarımıza iade-i itibarını sağladığı için teşekkürü borç biliriz.

...jivago

3 Eylül 2009 Perşembe

Hakim Heraklitos


şehir uzakta. genç adam ayakta. akıyor şehirden geçen nehir genç adamın ayakları dibinden. genç adam piposunu çıkarıyor cebinden aranıyor kibriti. bakıyor akar suya düşünüyor heraklit'i, düşünüyor büyük hakîm heraklit'i genç adam... kim bilir belki böyle bir akşam, böyle bir akşam, heraklit alnını yeşil gözlü zeytinliklerde akan suya eğdi ve dedi: «— her şey değişip akmada, bu hâl beni hayran bırakmada..» heraklit, heraklit; ne akıştır bu!. ne akıştır ki bu, dalgalarında dağlıdır alnı en mukaddes putun kızgın demir damgasıyla sukutun. gebedir her sukut bir yükselişe. ne mümkün karşı koymak bu köpürmüş gelişe.. heraklit, heraklit!. akar suya kabil mi vurmak kilit? (N.H.RAN)

2 Eylül 2009 Çarşamba

izmir'in sovyetik binaları


Dağların denize dik uzandığını kafamıza çakmışlardır tüm eğitim sistemimiz içinde. meb coğrafya derslerinden akıllarda kalan belki de tek şeydir egede dağların denize dik uzanması. ancak gidip gördüğümüzde anlayabildik bu durumun o coğrafyaya verdiği iklimin güzelliğini. ucu bucağı gözükmeyen zeytin ağaçları, cennetten çıkma koylar, muhteşem rüzgar... lakin izmir'in bok kokulu körfezi bir yana, memleketin en berbat en karanlık en sovyetik binaları da bu coğrafyada ne yazıkki. resimde gördüğünüz izmir belediye binası... bie şey söylemeye gerek yok. onlarcası izmir'de insanları bunalıma sokmaya devam ediyor. İzmir yıkılsın baştan kurulsun diyoruz mecburen.
mashinmyhead.

Yaz Geçer Gecesi Geçmez


Malum mevsim, abazanlığımızın hayalperestliği ile gavur hatununun cinsel isteğinin yakıcılığı tanımlıyor sadece yaşanılan geçmez ve bunaltıcı yaz gecelerini. dön dolan dur evin içinde, kumanda elde kanal arama seansları, ps ye mi sarsam kuyt'la soldan soldan mı essem yoksa dvd'ye mi sardırsam ikilemleri. ama tecrübe ile sabit ki bu tip durumlarda ince elenip sık dokunmuş, yaratıclığın doruklarında gezen bir kitap gibisi yoktur babacanlar. alır götürür gamı, kasveti...sıcağın kabus gibi çöktüğü odaya serin yeller estirir.

işte size yaratıcı, gerçek bir espri anlayışına sahip, geçmek bilmeyen sıcak yaz gecelerine ilaç bir kitap: Matriks Felsefesi ve Maddenin Gerçeği. yazarı türk entellektüel hayatının son yıllarda çıkardığı en süper sahşiyet; hem "motor"dan hem felsefeden anlıyor; harun yahya...şiddetle tavsiye ortiler....
kaptan

1 Eylül 2009 Salı

hafta sonu fransız öpücüğü




Çocuk olmak yenilir yutulur şey değil ortiler...ne besliyorsan obez gibi çıkıyor karşına.Bir de şu konsantrasyon yokluğunda beyazperdenin üzerine düşen gölgelerin amansız yorumları olmasa ; gene de filmdeki kız güzelse zaten ölmez KALBİMİZDE YAŞAR.
İzlemeyenler için çıkan kısmın özeti:
--- spoiler ---
Küçük kız Lucie bir yerden kaçarken film açılır, Lucie kafayı fena çizmiştir. Sonuna kadar da 46 vaziyette sürdürecektir bu halini. Kabak arkadaşı Anna'nın başına patlar ve "mevlayı bulma faslındayım diye ortalıkta gezinmeye başlar."
--- spoiler ---

...jivago